Fiziksel cazibe zaman kadar eski. İki kişi arasında bundan 5 bin yıl öncede 10 bin yıl önce de aynı çekim kuvveti vardı.
Seksapellik, karşı cinsten kişilerin sizinle mümkün olabildiğince yakınlaşma isteğidir. Yâda çok çekici bir şeye sahipsinizdir. Sahip olduğunuz bu şey karşınızdaki kişiyi cezp etmekte ve sizinle bağ kurmaya itmektedir.
Bu sahip olduğunuz şeyler;
Her kadının sahip olduğu bir şey mi ya da asla sahip olamayacağı bir şey midir? Ya da, bir kadının kendinde yapabileceği değişikliklere sahip olabileceği bir şey midir?
Seksapellikle ilgili yapılan bilimsel araştırmalar, bir kadının bir erkeğe neden ve nasıl çekici geldiği ile ilgili ilginç sonuçlar göstermekte.
Karl Grammer ve Elizabeth Oberzaucher insan kokusunun cinsel cazibe üzerinde etkileri üzerine araştırmalar yapan iki bilim adamı. Araştırma sonuçlarına göre,kadınlar yumurtlama dönemlerinde copulin üretmektedirler. Vajinal salgıdaki copulin kadınlarda feremon olarak görev görür. Feromonlar vücuttan çevreye salınan ve karşı tarafın fizyolojisini ve davranışlarını etkileyen kimyasal habercilerdir. Yani erkekler copils kokusu aldıkları zaman testosteron düzeyleri yükselmekte ve seksapelliğin etkisi altına girmektedirler.
Başka bir araştırmacı olan Dr Laura Berman'ın izlenimlerine göre; insanların bilinçli olarak 10.000 farklı kokuyu seçme yeteneğine sahip olduğunu ama tüm bilinçaltımızın etki alanının dışında başka bir kokunun varlığından bahsetmekte. Kadının doğurgan ve erkeğin testestoren düzeyin yüksek olduğu dönemde bu koku etkisini göstermekte ve cinsel çekimin güçlendiği ve seksapelliğin devreye girdiğini söylemekte.
Ellen Berscheid'in yaptığı araştırmalarda ise, insanların genelde cinsel çekicilikleri kendilerine yakın olan kimselere ilgi duyduğunu belirtmekte. İncelediği gruptaki kişilere karşı cins ile ilgili fotoğraflar göstermiş ve hangileriyle tanışmak istediklerini sormuştur. Büyük çoğunluk rededilmek veya başaramam korkusu yüzünden kendileriyle aynı düzeyde çekiciliğe sahip olan kişileri seçmişlerdir.
University of Leeds'te yapılan bir araştırmaya göre ise
, aynı kişinin hem yüksek ve daha ince bir sesle, hem de kalın ve daha alçak tonlu bir sesle, konuşması karşı cinse dinletiliyor. Ses tonunu dinleyenlerin beynindeki hormonal ve elektrik hareketleri izlendiğinde, alçak tonda ve biraz da çatallı olan konuşma biçiminin tahrik seviyesini artırdığı gözlemleniyor.
Biyokimyasal kokular, yüz şekli ve ses. Hepsinin cinsel çekimde oynadığı roller malum.
'Seksapelin yüzde ellisi sahip olduklarınızdır yüzde ellisiyse insanların sahip olduğunuza inandığı şeylerdir.' Sophia lorenYasal Uyarı: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm telif hakları magkadin.com ait olup; çalınması, alıntı yapılması, çoğaltılması gibi durumlarda ihtarda bulunmaksızın, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu ve ilgili kanun hükümleri gereği her türlü yasal mecrada haklarımızı sonuna kadar arayacağımızı bilmenizi isteriz. Site kullanım koşulları