Bilhassa kadınlarda sık görülen, kemiklerin daha hassas, gözenekli ve giderek daha güçsüz, kırılgan olmasına yol açan bir hastalıktır.
Eğer tedavi edilmez veya gerekli tedbirler alınmazsa osteoporoz hiç belirtivermeden kemik kırılma safhasına kadar ilerleyebilir. Kemik kırılmaları bilhassa kalça, omurlar ve bilhassa bel omurlarında olmaktadır. Her kemik osteoporozdan etkilenebilir. Bunlar içinde kalça kırıkları en önemlileridir. Kalça kırıkları, çoğunlukla hastaneye yatmayı ve cerrahî müdahaleyi gerektirecek kadar ciddidir.
Osteoporozlu kişinin yürüme kabiliyeti azalır, yardımsız yürüyemez, kalıcı sakatlıklar hatta ölüm olabilmektedir. Omur kırılmaları, kilo kaybı, boy kısalması, şiddetli sırt ağrısı ve şekil bozukluklarını içine alan ciddi sağlık problemlerine yol açar. Kocakarı kamburu olarak bilinen omurga eğrilmesi olur. Kadınlar erkeklere göre dört kere daha fazla osteoporoza yakalanma riskine sahiptir.
Kimler Risk Altındadır? Osteoporozun önlenmesinde birinci basamak, risk faktörlerinin kişide bulunup bulunmadığının belirlenmesidir. Risk faktörleri şunlardır:
Yaş: Yaş ne kadar artarsa, risk o kadar artar.
Cins: Kadınlarda osteoporoz gelişim ihtimali çok yüksektir. Kadınlar daha az kemik dokusuna sahiptir ve menopoz sırasındaki metabolizma değişiklikleri yüzünden erkeklere göre kemik kaybı daha hızlı olmaktadır.
Irk: Beyaz ırktan ve Asyalı kadınlarda görülme nispeti daha yüksektir.
Kemik yapısı ve vücut ağırlığı: Küçük kemikli ve zayıf kadınlarda risk yüksektir.
Menapoz: Menopoz osteoporoz riskini artıran en önemli faktördür.
Hayat tarzı: Sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklar, çok az kalsiyum tüketimi (şimdi veya çocukluk çağında) osteoporoza yol açar
İlâçlar ve hastalıklar: Kortizon ve benzeri ilâçlar, astım ve artrit tedavisinde kullanılan steroidler, endokrin bozukluklar (hipertroidi) ve romatoid artrit gibi hastalıklar osteoporoz riskini artırır.
Genetik: Kemik kırıklığına yatkınlıkta genetik faktörler de tesirlidir. Annelerinde osteoporoz olan genç kızların anneleri gibi osteoporoza yakalanma ihtimali daha yüksektir.
Erken menapoz: (Özellikle 45 yaşından önce) Menapoz, osteoporozun gelişimine katkıda bulunan en birinci anahtar olaylardandır.
Kemik Sağlığı Kemiklerin, kaslara destek sağlamak, beyin, kalp, akciğer gibi hayatî organları korumak ve kalsiyum depolamak gibi önemli görevlen vardır. Hastalanan kemikler iyileşebilirler, diyet ve egzersiz çok faydalı tesirler ortaya çıkarır.
Normal bir insanda, 35 yaşına kadar kemikler tam sağlıklarını korurlar. 35 yaşından sonra kemikler yeni kemiğe nazaran daha kırılgandırlar. 30'lu yaşların ortalarına kadar çoğu kadın kaybettiğinden daha fazla kemik kazanır. Daha sonra bu denge genellikle değişir ve kaybedilen kemik miktarı ile yerine konan kemik miktarı aşağı yukarı eşit olur.
Kadınlarda kemik kaybı menopozdan sonra hızlanır. Çünkü yumurtalıkların ürettiği ve kemik kaybını önleyen östrojen hormonunun menopozdan dolayı üretimi durur.
Kemik kütle ölçümü (kemik yoğunluğu testi) osteoporoz olup olmadığını belirlemeye yardımcı olan bir testtir. Bunlar güvenilir, ağrısız ve vücut bütünlüğünü bozmayan testlerdir. Bazıları sadece birkaç dakika sürer.
Kemik yoğunluğu testi vücutta çeşitli bölgeleri-deki kemik yoğunluğunu ölçer. Bu test;
- Kırılmalar olmadan osteoporozun belirlenmesini,
- Gelecekte kırılmaya maruz kalma riskinin derecesini,
- Kemik kaybı varsa bunun hızının belirlenmesini sağlar. Ayrıca tedavi yapılıyorsa tedavinin gidişatı hakkında bilgi verir.
Osteoporozu Nasıl Önleyebiliriz? 30 yaşından önce kemiklerin güçlendirilmesi osteoporoza karşı en önemli savunma metodudur. Sağlıklı beslenme ve hareketli bir hayat tarzı önemlidir.
Hamilelik döneminde karnındaki yavrusunun kemiklerinin teşekkülü için gerekli kalsiyumu gıdalarıyla alamayan anneler, hiç farkında olmasalar da, aciz ve hiçbir şeyden habersiz yavrunun kemik gelişimi için gerekli bu kalsiyum annenin kemiklerinden ve dişlerinden çekilerek yavrularına verilir. Ama bunu bilmeyen ve beslenmesine dikkat etmeyen anneler yavrusunun kemiklerinin kendi kemiklerinden çıktığını ancak yaşlanınca ve osteoporoza yakalanınca, yani iş işten geçtikten sonra öğrenirler.
Tedbir İçin Çeşitli Yollar: - Östrojen tedavisinde değişik ilâçlar (alendronat, raloxifen gibi) kullanılmaktadır.
- Süt ve süt ürünleri gibi kalsiyum yönünden zengin besinler alınmalı ve yağlı besinlerden kaçınılmalıdır. 1 lt sütten elde edilen, 1 kap yoğurt 300 mg kalsiyuma eşdeğerdir (günlük alınması gereken kalsiyum miktarının 1/3'ü)
- Sigara ve alkol gibi sağlık için son derece zararlı olan alışkanlıklardan uzak kalınmalı, yeterli beslenemiyorsak kalsiyum tabletlerinden kullanmalıdır. Bazı hastalıklar veya böbrek taşı varsa tablet almadan bir uzmanla mutlaka görüşmelidir.
- Kalsiyumun yeterli emilimi için D vitamini gereklidir. Vücudumuz güneş ışığı yardımıyla gerekli D vitaminini üretir. Çok fazla D vitamini zararlıdır.
- Güçlü kemikler için egzersiz gereklidir. Osteoporoz başlamadan önce düzenli olarak yürümek, hafif egzersizler kemik gücümüzü artırmakta yardımcıdır.
Tedavi Osteoporozda tam tedavi olmasa da bazı tedbirler alınabilir. Hormonal tedavi görenler günde 1.000 mg kalsiyum, hormonal tedavisi olmayanlar günde 1.500 mg kalsiyum almalıdır. Fazla yük kaldırmamalı ve ağır işlerden kaçınılmalıdır. Menapozdaki kadınlara uygulanan hormonal tedavi hızlı kemik kaybını önleyen önemli bir tedavidir.
Kalsitonin erkek ve kadınlara tavsiye edilen başka bir tedavi şeklidir. Kalsitonin bir proteindir ve ağız yoluyla alınamaz; enjekte veya burun spreyi formları kullanılır. Diğer bir ilâç olan bisfosfanat, kemik kırılmasını önler. Kemik yoğunluğunu artırır. Menapozu geçirmiş daha yaşlı kadınlar alendronat da kullanabilir.
Eğer size osteoporoz tanısı konulmuş ise: - Harekete geçin. Yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığını düşünme hatasına düşmeyin. Yapabileceğiniz çok şey bulunmaktadır.
- Dikkatli olun. Var olan tedavi metotları konusunda bilgilenmeye çalışın.
- Rahat olun. Yalnız değilsiniz. Dünya'da 200 milyonun üzerinde osteoporozlu kadın bulunmaktadır. Kendinizi en talihli olanlardan biri olarak düşünün.
Yasal Uyarı: Sitemizde yayınlanan haberlerin tüm telif hakları magkadin.com ait olup; çalınması, alıntı yapılması, çoğaltılması gibi durumlarda ihtarda bulunmaksızın, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu ve ilgili kanun hükümleri gereği her türlü yasal mecrada haklarımızı sonuna kadar arayacağımızı bilmenizi isteriz. Site kullanım koşulları